PLATON’UN SUDUR TEORİSİ İLE İSLAM İNANCI KARŞILAŞTIRMASI
Platoncu felsefeden etkilenen Platinos aslolan varlığın Tanrı olduğunu Tanrı’dan sonra idealar dünyasının geldiği, daha sonra ise maddeler dünyasının geldiği görüşünü benimsemiştir. Platinos’a göre Tanrı zamandan bağımsız olarak ezeli ve ebedidir. Var oluşun kaynağı ve ilk nedeni olan Tanrı durumunda saf sezgi, kavrayış vardır. Daha sonra Tanrı, birlikten çokluğa doğru bir geçiş gösterir bu çokluk Tanrı’da var olan idealar alanıdır. Bu çokluğun yani İdealar evrenin oluşumu durumuna Platinos buna ”Nous” der. Duyusal dünyanın ötesinde ve üzerinde bulunan İdealar evreninde maddesel dünyadaki varlıkların tözleri oluşmuştur. Daha sonra İdealar dünyası içerisinde maddesel dünyanın ruhu meydana gelir. Bu ruh maddesel dünya ile idealar dünyasını birbirine bağlayan bir köprü görevindedir. Ruhun hem idealar dünyası hem de maddeler dünyası ile temas halinde olan iki yönü vardır. Sudur sürecinin son evresi ise maddi varlık alanının yani duyularımızla algıladığımız dünyanın oluşumudur. Maddesel alanın oluşturulma sebebi ruhun eylemde bulunma, şekil verme isteğidir. Son evrede yaratılmış olan maddesel varlık alanı Tanrı’dan en uzak olan, noksan ve kötü olan varlık alanıdır der Platinos.
Platinos’un bu varlık sistemi Hristiyanlık ve İslam inancının varoluş anlayışı ile benzerlik göstermektedir. İslam’da Allah’ın zamandan ve mekanda münezzeh olduğu, ezeli ve ebedi olduğu, her şeyin ilk sebebi ve ilk kaynağı olduğu anlayışı Platinos’un Tanrı tanımıyla bire bir örtüşmektedir. Allah’ın insanları yaratmadan önce hür iradeye sahip olmayan, kendisine hizmet eden, nurdan oluşan melekleri var etmiş olduğu inancı; her güzel şeyin en güzelini ve her acı şeyin en acısını barındıran cennet ve cehennem alanlarını var etmiş olduğu inancı Platinos’un maddi dünyadan önce idealar dünyasının yaratılmış olduğu düşüncesi ile örtüşmektedir. Platinos maddesel varlık alanının ruhun hareket etme ve şekil verme isteği sebebiyle yaratıldığını ifade etmiştir. İslam bilginleri ve kaynakları maddesel hayatın ve insanların yaratılma sebebini Allah’ın kendisinin bilinme arzusu ve ruhları imtihan etme isteği şeklinde açıklamaktadır. Platinos ruhun idealar dünyası ve Tanrı ile maddesel dünya arasında bir köprü görevi görüyor olduğu düşüncesi de İslam’daki ”Siz ancak ondan geldiniz ve yine O’na döndürüleceksiniz.”, ”Bu dünya ebedi yaşam yeri değildir, bir imtihan yeridir.”, ”İnsanlar uykudadırlar, öldüklerinde uyanırlar.” ifadeleri ile karşılık bulmaktadır. İslam’daki ‘nefse tabi olmama’, ‘dünyanın geçici zevklerine kendini kaptırmama’ ve tasavvuftaki ‘Hayvanına çüş deme!’ anlayışına ek olarak yine ‘Adem topraktandır ve onun kendisinde hiçbir iyilik yoktur.’ açıklaması ile Platinos’un maddesel dünyayı, en son ortaya çıkan, Tanrıya en uzak olan, noksan ve kötü olan varlık alanı şeklinde tanımlaması birbirleriyle örtüşmektedir.