Arnavutluk Tarihi

Arnavutluk Güneydoğu Avrupa’da bulunan bir devlettir. Ülke, kuzeybatısında Karadağ, doğusunda Makedonya Cumhuriyeti, kuzeydoğusunda Kosova, güney ve güneydoğusunda Yunanistan ile sınır komşusudur. Arnavutluk’un güneybatıda İyonya Denizi’ne ve Adriyatik Denizi’ne kıyısı vardır. Ülkenin mevcut arazisi, Osmanlı Devleti’nin dağılma döneminde Balkan Savaşları’ndan sonra 1912 yılında bağımsızlığını ilan etmiştir.

Kesin kökeni bilinmeyen Arnavutluk topraklarında ilk İliryalılara ait izler bulunmuştur. Ülkede insan varlığının ilk izleri Orta Paleolitik ve Üst Paleolitik dönemlere kadar uzanır. Bu izler Tiran ve Xarre köyü yakınlarındaki Dajt Dağı’nda bulunmuştur. Xarre yakınlarındaki bir mağarada bulunan eşyalar arasında fosilleşmiş hayvan kemikleri ile jasper ve çakmaktaşı objeler bulunur. Dajt Dağı’nda bulunanlar arasında Aurignacian kültürüne ait taş ve kemik aletler bulunur. Arnavutluk’taki bu buluntular, kuzeybatı Yunanistan ve Karadağ’daki Crvena Stijena’da bulunan aynı döneme ait nesnelerle büyük benzerlikler göstermektedir.

Arnavutluk Coğrafyasında İlirya Dönemi

İliryalılar, klasik antik çağda Balkanlar’a yerleşmiş bir kavimdir. Mevcut Arnavutluk bölgesinde yaşayan kavimlerden bazıları: kuzeyde Abir, Cavii ve Parthini, Arnavutluk’un merkezinde Albanoi ve Taulantii, güneyde Bylliones, doğuda Anchelei ve diğerleri idi. Batı bölgelerinde İliryalı kabilelerle birlikte Bryges ve güneyde Chaonyalıların Yunan kabilesi yaşıyordu. Tüm kabileler arasında en güçlüsü Ardiaei idi ve günümüz Arnavutluk’unu yönetiyordu. Ardiaen Krallığı, en geniş sınırlarına Agron döneminde ulaştı. MÖ 230 yılında ölümünden sonra, Agron’un karısı Teuta iktidarı ele geçirdi ve krallığın yönetimini güneye, İyon Denizi’ne kadar genişletti ve burada Paxos Savaşı’nda Achaean ve Aetolian donanmasını yendi ve Corcyra Adası’nı ele geçirdi. MÖ 229’da Roma, Roma gemilerini yağmaladığı için İlirya’ya savaş ilan etti. MÖ 227’de İllirya yenildi vesavaş sona erdi. Gentius, MÖ 181’de Teuta’nın yerine geçti ve MÖ 168’de Romalılarla savaşa girdi. Romalılar savaşı kazandı ve böylece İlirya’nın bağımsızlığı sona erdi.


Arnavutluk Coğrafyasında Roma Dönemi


Bugünkü Arnavutluk’u oluşturan bölgeler, Drin nehrinin üzerindeki İllyricum eyaletinin ve altındaki Roma Makedonya’sının bir bölümü olarak Roma İmparatorluğu’na dahil edildi. Via Egnatia’nın batı bölgesi, mevcut Arnavutluk’un içine girdi ve Dyrrachium’da sona erdi. İllyricum sonunda Pannonia ve Dalmaçya eyaletlerine ayrıldı. İllyria Barbara veya İllyris Barbara veya Illyris Romana olarak da anılan Roma eyaleti Illyricum, İllyria topraklarının çoğunu kapladı ve Drilon Nehri’nden batıda Istria’ya, günümüz Hırvatistan’ına ve Sava Nehri’ne, günümüz Bosna’sına kadar uzanıyordu. Bu bölgeler yüzyıllar boyunca çok değişti ama eski İlirya’nın büyük bir bölümü İllyricum’un bir bölümü olarak kaldı. Güney İllirya, Roma’nın Makedonya eyaletinin bir bölümü olan Epirus Nova olarak değiştirildi. MS 357’de bölge, geç Roma İmparatorluğu’nun bölündüğü en büyük dört praetorian bölgesinden biri olan İllyricum’un Praetorian topraklarının bir bölümüydü. MS 395’te bölge, Pravealitana olarak Dacia Piskoposluğu ve Epirus Nova olarak Makedonya Piskoposluğu şeklinde ikiye ayrıldı. Günümüz Arnavutluk topraklarının çoğu  Roma İmparatorluğu’nun Epirus Nova Eyaleti topraklarına tekabül etmiştir. Bu dönemde ülkede Hristiyanlık tanıtıldı.


Arnavutluk Coğrafyasında Osmanlı Dönemi

Batı Balkan bölgesindeki Osmanlı egemenliği, 1385’te Savra Savaşı’nı kazandıktan sonra başladı. Savaştan sonra Osmanlı İmparatorluğu, Arvanid Sancağı olarak da adlandırılan Arnavutluk Sancağı’nı oluşturdu ve Arnavutluk’un fethedilen bölgelerine yerleşti. 1414’te Osmanlılar, askeri birliklerini Arnavutluk’un güney bölgesi boyunca inşa ettiler ve 1431’de ülkenin çoğu bölgesini fethettiler. 1943’te Arnavut kahramanı İskender Bey tarafından bir devrim başlatıldı ve 1479’a kadar devam etti. İskender Bey Arnavut prenslerini bir araya getirdi ve fethedilmemiş bölgelerin çoğu üzerinde merkezi bir otorite oluşturdu. Dönemin en büyük gücüne karşı verdiği mücadele, Avrupa’nın güvenini kazandı ve Papalık, Napoli, Ragusa ve Venedik’ten askeri yardım ve para şeklinde destek kazandı. Osmanlıların gelişiyle İslam Arnavutluk topraklarına yayılmaya başladı. Bu, yerel halkın komşu Hıristiyan Avrupa ülkelerine çok sayıda göçüne yol açtı. En yüksek idari pozisyonlar Müslüman Arnavutlar tarafından tutuldu ve kasabalar dört ana sancakta sınıflandırıldı.

Arnavutluk, egemen Arnavutluk’un ilan edildiği 1912 yılına kadar Osmanlı’nın Rumeli eyaletinin bir bölümü oldu. Ülkenin bağımsızlığı, 29 Temmuz 1913’te Londra Konferansı tarafından kabul edildi.


Arnavutluk Prensliği (1914-1925)

Prenslik 21 Şubat 1914’te kuruldu ve Romanya Kraliçesi Elisabeth’in yeğeni olan Wied Prensi William tarafından yönetildi. Ancak prenslik, 1925-1928 yılları arasında hüküm süren ilk Arnavut Cumhuriyeti’nin yerini alması nedeniyle kısa ömürlü oldu. Cumhuriyet daha sonra 1928’de muhafazakâr olan ancak birçok reform getiren Kral Zogu’nun yönetiminde monarşiye geçiş yaptı. Krallık, İtalya’daki faşist rejimden destek aldı. İki ülke, İtalya’nın aniden Arnavutluk’u işgal ettiği 1939 yılına kadar yakın ilişkilere sahipti.  İkinci Dünya Savaşı sırasında ülke, Faşist İtalya ve ardından Nazi Almanyası tarafından işgal edildi.



Komünist Arnavutluk

İkinci Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru Arnavutluk Komünist bir ülke oldu ve ülkedeki ana siyasi ve askeri güç, Arnavutluk Halk Cumhuriyeti olarak adlandırılan Komünist partiydi. Bu dönemde ülkede sanayileşmeye ve hızlı ekonomik büyümeye gerçekleşti. İlk demiryolu hattı yapıldı, yeni toprak reformu politikaları uygulandı, tarım kooperatifleşerek verimliliği arttırıldı, sağlık ve eğitim sektörlerinde çok ilerleme kaydedildi. Hükümet dini özgürlükleri kısıtladı ve Kiliseler ve Camiler yıkıldı. 1967’de ülke ilk ateist ulus ilan edildi ve herhangi bir dini vaaz eden herkes 3-10 yıl hapis cezasına çarptırıldı.



Komünizm Sonrası Arnavutluk

1989’da protestolar başladı ve 1990’da komünist hükümet tarafından reformlar yapıldı. Bunun sonucunda Halk Cumhuriyeti dağıtıldı ve Arnavutluk Cumhuriyeti kuruldu. Komünistler yine de 1991 seçimlerinde parlamentoda büyük bir güç sahibi olabildiler. Toplumsal huzursuzluk ve ekonomik çöküşle sonuçlanan liberalleşme politikalarına rağmen yeni Demokrat Parti Mart 1991’de iktidara geldi. 1995’te Arnavutluk Avrupa Konseyi’ne kabul edildi ve NATO’ya katılma talebinde bulundu. 1997’de ülke, Ponzi Piramit Şemaları’nın çökmesi nedeniyle sosyal bir huzursuzluk yaşadı. 1997’de Sosyalistler ve müttefikleri Arnavut Sosyalist Partisi aracılığıyla iktidara geldiler.

1998’de yerel halk, hukukun üstünlüğüne dayanan ve temel insan haklarının korunmasını garanti eden demokratik bir hükümet sistemi kuran bir anayasayı onayladı. Ülke, demokratik reformlar ve hukukun üstünlüğünün korunması yönünde pek çok adım attı ancak seçim yasasında hâlâ ele alınması gereken ciddi sorunlar mevcut.

Ülkedeki siyasi duruma rağmen ekonomi 2007’de kabaca %5 büyüdü ve Arnavut para birimi olan Lek 2000’de 1 ABD doları karşısında 143 Lek iken,  değer kazanarak  2007’de 1 ABD doları karşısında 92 Lek’e çıktı.

Arnavutluk Cumhuriyeti 2009 yılında NATO üyesi oldu. Ülke Avrupa Birliği’ne katılma talebinde bulundu ve Haziran 2014’te Arnavutluk, Avrupa Birliği’nin resmi kabul adayı oldu.

Diğer Yazılar

Andorra Tarihi

Andora, resmi olarak Andora Prensliği olarak bilinen ve aynı zamanda Andora Vadileri Prensliği olarak da anılan, Avrupa’nın güney-batı bölgesinde Doğu Pireneler dağlarında yer alan, Fransa ve…

Angola Tarihi

Yazılı kaynakların olmaması sebebiyle Angola bölgesinin uzak geçmişi hakkında çok az şey bilinmektedir. Angola’ya yerleşen ilk topluluk San halkı oldu. MS 6. yüzyılda seramik ve…

Arjantin Tarihi

Avrupalı denizciler Güney Amerika topraklarına geldiklerinde 1480’de bugünkü Arjantin coğrafyasında birçok farklı insan kabilesi tarafından kurulmuş olan İnka İmparatorluğu vardı. Ancak İnka İmparatorluğu günümüz Arjantin…