Fenomenizm nedir?
Fenomenizm somut olarak algılanabilen ve deneye konu olabilen maddesel alanın varlığın kendisi olduğu görüşüdür. Bazı düşünürler ise fenomenin maddenin görünür tarafı değil maddenin taşıdığı öz olduğunu söylemişlerdir. Fenomenistlerden kimisi maddenin kendisine vurgu yaparken bazıları maddelerin algılayan kişinin zihninde oluşturduğu imgeye vurgu yapmaktadır.
Örneğin bir sandalye gördüğünüzde onun sandalye olduğunu söylersiniz. Sandalye bir fenomendir. Yani duyularla nesnel olarak algılanabilen bir varlıktır. Bazı fenomenistler ise duruma farklı yaklaşarak şöyle bir tespit yapmışlardır: Biz dünyadaki her bir sandalye için yeni bir algılama yapmayız aslında. Sandalye için zihnimizde belirlediğimiz bir kalıp vardır. Bu kalıba uyan her nesneyi ‘’sandalye’’ olarak algılarız. Zira sandalye şeklinde aldatıcı görünüme sahip bir pasta gördüğümüzde yine onu sandalye şeklinde algılarız. İşte bu sandalye olarak zihnimizde belirlediğimiz kalıp, sandalyenin özüdür yani ‘’numen’’idir. Bu açıklamalardan da gördüğümüz gibi Fenomenizmde ‘’numen’’ isminde bir kavram vardır ki bu kavram parçalar halindeki her bir varlığın zihnimize kodlanmış özleri anlamına gelir. Fenomenistlerin bir kısmı tüm varlığın da tek bir öze sahip olduğunu ifade etmiş ve bu öz için de ‘’numen’’ kavramını kullanmıştır. Bu numenin de Tanrı olduğunu ifade etmişlerdir. Fenomenist düşünürlerden özellikle Immanuel Kant tüm varlığın tek bir numenden(özden) geldiğini bunun da Tanrı olduğunu ifade etmiştir. Bunun tam tersi düşünen fenomenist düşünür ise David Hume’dur. O, tüm varlık birimlerinin tek tek bir öze sahip olabileceğini ancak hepsinin tek bir numenden yani Tanrı’dan gelmediğini ifade ederek Tanrı’yı yadsımıştır.